"Benim meselem 'zamanla'. Zamanın ne olup olmadığı, ne zaman başladığını düşünmek beni hem yoruyor, hem de çok ilgilendiriyor. İçimizdeki yolculuğu tamamlamak çok kolay değil. Duygular, heyecanlar, hissedişler, hayatı algılayış şekilleri zaman içinde hep değişti. Kendimize yeniden dönmek ve özümüzü bulmak zorundayız. Derin bir yalnızlığımız var. Figüratif çalışmalara da bu hüzün, çaresizlik ve mutsuzluk yansımış olsa gerek. Son olarak ifade etmek istediğim, resimlerimde kullandığım semboller veya simgelerle bazı çağrışımları oluşturarak seyredenler için kendi dünyalarında birer kapı aralamalarını sağlamak. Bu yüzden resimlerimde ufak tefek ipuçları vererek çağrışımlarla bazı duyguların algılanmasını hedefliyorum."

Özgeçmiş

1942 İstanbul doğumlu Cengiz GÜCÜK, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekoratif Resim Bölümü’nden 1964-65 döneminde mezun olduktan sonra, 1965 yılında staj için Almanya‘ya gitmiş ve Ulm Katedrali’nde restoratör olarak çalışmaya başlamıştır. Buradaki çalışmaların kendisine sabırlı, dikkatli olmayı ve zaman kavramını en iyi şekilde kullanmayı öğrettiğini dile getiren sanatçı, kültüre saygının ne denli önemli olduğunu da ifade etmektedir. 1969-74 yılları arasında Almanya’da bulunduğu dönemlerde „Fantastik Gerçekçilik“ kurucularından Prof. Ernst Fuchs’a büyük bir hayranlık duymuş ve kendisiyle kısa süreli de olsa çalışma fırsatı elde etmiştir. 1971 yılında Almanya’da Baden Württemberg eyaletinde „Genc Ressamlar Ödülünü" kazanmış, 1973 yılında Ulm Müzesi‘nde eserleri sergilenmiş ve 1974 yılında Türkiye'ye dönmüştür. Eserlerinde çıkış noktasını belirtmek için bazı sembolleri kullanan GÜCÜK, Hitit Güneş Kursları ve Türk motiflerine ağırlık vermektedir. Kendi kültürümüzün motiflerini kullanmayı tercih ettiğini özellikle altını çizerek vurgulayan sanatçımız, bize ait olanı kullanmak kadar doğal bir şeyin olmadığını da ifade etmektedir. Sanatçının kullanmış olduğu bu sembollerin tamamı „zamanı, zaman içindeki yolculuğu“ vurgulamak için kullanmıştır. Salyangozların ve spirallerin sonsuzluğu ifade edişi, Hitit Güneş Kursları ile de zamanda yolculuğun resimlerine olan yansımasinda görebilmekteyiz. Çalışmalarını figüratif ve ornamental (bazı formların soyut kullanıldığı) yağlı boya tekniğinde olmak üzere iki ana tema üzerine oturtmaktadır.